Birçok gece vardır ki, eve kendi kendime döndüm. Hayata kendi kendime dönmeye çalışarak. İnsanlara iyi şeyler yazmaya çalıştım, iyi sözler. Kendi kendimeyken. Kendi başıma bir şeyler yazmak ve yapmaktı hepsi, belki, bir gün başkalarının acısını dile getirebilirim, yapraklar havuzda yansı, yemyeşil, solgun yeşil, çok özlenmiş uyku… ölüm uykusu, ölüme götüren uyku.
Öykücülüğümüzün dönemeçlerinden birini oluşturan Selim İleri, Yağmur Akşamları adlı yeni öykü kitabıyla bir kez daha okurlarına kendi yazı evreninin kapılarını aralıyor. Tüm yaşamların içinde biriken tortuların, tozun, toprağın, ağırlığın arasından, bizleri hayata hapseden her şeyin içinden sıyrılıp gelen öyküler bunlar…
Yıllardır bir kenara bırakılan, iz bırakmadığı sanılıp unutulmuş hesapların apansız birer baskını… Doğu’nun ve Batı’nın alet edildiği karanlık siyasetler arasında yolunu arayan yapayalnız bireyler… Yürek burkan hesaplaşmalar: Yağmur Akşamları.
Yıllardır bir kenara bırakılan, iz bırakmadığı sanılıp unutulmuş hesapların apansız birer baskını… Doğu’nun ve Batı’nın alet edildiği karanlık siyasetler arasında yolunu arayan yapayalnız bireyler… Yürek burkan hesaplaşmalar: Yağmur Akşamları.
Günün, gündelik değerlerin değil, tüm günlerin yazarı Selim İleri’den gerçek edebiyat tutkunları için…
Selim İleri sekiz öyküden oluşan bu kitabında kendisini, Türk edebiyatını, yazarlık kavramını işlemiş.Her öykü kendi içinde alıp sarsıyor sizi.Bende mideme kramplar sokan ,sancılar çektiren cümlelerin yaratıcısı Selim İleri'ye daha bir hayranlık uyandırdı .
Özellikle Yağmur Akşamları başlıklı öyküde, Lale Dilek kimdir ? sorusu takılıp kalıyor düşüncelerimize.Selçuk Baran 'mış adı geçen kişi.