KAN KIRMIZI
Beyaz bir bulut üzerinde açtım gözlerimi .En son hatırladığım ; sevdiğim ,daha doğrusu bir zamanlar sevdiğim ama sonra yüreğimi kanatan,vücudumu kıpkırmızı kana bulayan insanın gözleri.Son bakışta ne vardı ? Kin ,sevgi,düşmanlık,aşk,hazımsızlık…Neydi , hangisiydi? Bir önemi de yok artık .
Benim bulutum beyaz ,üzerine kan yağan,pamuk gibi bir bıçağın sertliğinde.Melek oldum şimdi ama,kanatlarım yok,kanatlarımı almışlar.Hafifledim her şey olup bittiğinde.Kanım çekildikçe damarlarımdan yok oldum.Elveda,bitti.Hepsi bitti.Gözlerimi kapasam,geçmişe dönsem.Benim için geçmiş yok,gelecek yok,sevgi yok,kalp yok .Kimim ben ? İsmimin bir önemi yok , aslında var .Babaannemin ismini vermişler bana.Üçüncü çocuğunu riskli olduğunu bile bile ,yazgısını baştan kabullenip doğurmaya gittiği hastaneden tabutu ile çıkan babaannemin ismini.İsimlerimiz farklı olsaydı , değişir miydi kaderim ?
Yukarıdan bakıyorum dünyama. Cenazemdeler,perişanlar tabutuma kapanıp kala babam ,ağıtlar yakan akrabalarım,küfürler savuran kardeşim.Kardeşim ağzından hiç duymadığım ,küçük dudaklarına yakışmayan sövgülerde , hırçın bir dalga gibi savruluyor bir sağa bir sola.Halalarım da orada.Küçük olan çok çabaladı benim için , son dakikalarda birlikteydik.Sabah bu korkunç güne birlikte uyanmıştık.İki gündür halamda kalıyordum.Güvenliğim için ailece aldığımız karar bu.
Takip ediyor beni.Bitti diyorum,anlamıyor,kabul etmiyor.Tehdit etmeye başladı .Beni üniversite sınavına girmemem konusunda uyardığı,evlenmeye zorladığı gün ,iki senedir süren ilişkimizin sonu olmadığını anladım.Okumak istediğimi,doktor olacağımı,evlenmek için erken olduğunu söyledim.Babam konuştu,kızımı rahat bırak demesi de yetmeyince evden ayrıldım.Ölüm tehditleri korkutucu olmaya başlamıştı.Sabah evden çıktık,kapıdaydı.Halam çığlık atarak onu itmeye çalıştı.Eve geri kaçtık , kaçamadık bizimle içeriye daldı.Elindeki bıçağı sallarken delirmiş gibiydi.Sevgi bu kadar basit miydi , ya da keskin bıçak darbe denklemi mi ? Halamı itip kapıyı üzerimize kilitledi.Herşey karardı , yer gök beyaz, yer kırmızı ,yok yok !
Buradayım işte.Onlar toprak ben kan.Annem ,annem nerede peki ?Gözlerim sağlam görüyorum.Babam , kardeşim ,amcam ,dedem,halalarım hepsi orada ,annem…
Bakınıyorum dünyama görüyorum,evde.Annem evde kalmış,gelememiş toprağa.Odamda ,yatağımda uzanmış ,göğsünde kırmızı terliğimin teki.Göğsüne bastırmış peluş terliğimi .Sanki benim kalbim gibi annemin göğsünde yerini almış .Terliğin sağ teki mi sol mu ? Ne önemi var bunun şimdi !
Bir daha hiç çarpmayacak kalbim ,bir daha hiç annemin göğsüne yaslanamayacağım ,üniversite okuyamayacağım ,doktor olamayacağım ,okul bittiğinde beyaz gelinlik giyip yavrularımı alamayacağım kucağıma .
Her yer kırmızı ,terliğim kan kırmızı ,sahi terliğimin teki nerede ?
Gonca KESKİN / Ekim 2010 / İZMİRYaz İzmir Etkinliğinde yazdığım kitapta yer verilen yazım.
*********************************************************************
Sar Sar Sar
ÇAtlaklardan sızan duygular
Ele veriyor kendini
Beden gençleştikçe ,
Eriyen ruhunu
Gel de ara şimdi
Teninde , eski, tanıdık bir
koku…
Yaralarını sar şimdi .
Bedenimi sarhoş bakışlarında
Denizde gelen tuz tadında
ve
unutulan yar adına .
Gel,
yakamoz ışıltılarında
ve
aşk sancılarında
sar
sar beni
hüzün kırıntılarında…
Gonca KESKİN / 20.06.2011 / İZMİR
*******************************************************************
Ben ..
Bu sabah baktım içim kıpır kıpır...Bahar çocuğuyum ya illa sabah neşesi olurum, otların , bitkilerin kokusunu çekerim içime , gözlerimi kapatır kuş seslerini dinlerim,sonra şehrin gürültüsü karışır adımlarıma koşarım.
Eşimle aynı işyerinde olmanın keyfi ile , koluna girer , en güzel sabah neşemi onunla paylaşırım.
Eşimle aynı işyerinde olmanın keyfi ile , koluna girer , en güzel sabah neşemi onunla paylaşırım.
Serviste önce arkadaşlarımı selamlar sonra dışarıdaki koşuşturmaya dalarım.Her sabah durakta gördüğüm insanlara tebessüm etmek gelir içimden utanır , kitabıma gömülürüm.Kahramanı her kimse ona bürünür tüm dünyayı o az önce içinde olduğum karmaşayı unuturum , görmem, duymam , yeni bir dünyaya akarım.
Zaman az gelir daralırım..
Sonrası gerçek hayat , gerçek yazışmalar , gerçek hesaplar..
Öğleyi iple çeker kitaptaki mekanlara geçmek için fırsat kollarım .Gün içinde sıklıkla kızımı düşler onunla paylaştığım düşler kurarım.Çocuk neşesi, gönlümün eğlencesi oluverir öğleden sonraları ..
İş çıkışları baharsa gün kararmamış olur ki bu en sevdiğim anlardır.Kuşlar evlerine dönmüş birbirleriyle koyu bir sohbete dalmışlar gibi cıvıldarlar.Birbirlerini dinlemezler mi hiç? bilinmez.İnsanlar birbirini dinler mi peki , dinler de anlar mı ? Derin düşüncelere dalmadan yine kitapta buluşma noktasındayımdır .
Günün en güzel saatleri yaklaşır , kızımla gün sohbetleri yaparız.Başımızdan geçenleri paylaşmak için yarışırız , seslerimiz birbirine karışmış ve yükselmişken , geleceğe hazır anılarımız çoğalır .Kızımın bakışını,gülüşünü aklıma kazır , onun dünyam olduğunu düşünür sınırlarını keşfe çıkarım.
Uyku çemberine aldığında onu , iyi düşler diler öper çıkarım yanından.Çeşitli rüyaların kollarında bebeğim , yarın bir boy daha büyüyecek diye heyecanlanırım.Eşim ki her daim sevdiğim , sevgilimle geçmişten gelecekten söz eder kendimi tanırım ve her akşam onunla aynı yastığı paylaştığım için şükrederim aşkıma ..
Gece tüm karanlığı ile çöktüğünde omuzlarıma beni ararsanız ya izlediğim filmin içinde bir yerlerdeyimdir ya okuduğum kitapta , elimde şarap kalbimde huzur ...
Sonrası sabah neşesi kıvamına gelecek olan deliksiz uykumdur.Gözlerimi kaparım.
Gözlerimi bir daha hiç açamayacak olduğum ana kadar yaşayacağım her ne varsa doyasıya yaşamaktır tüm dileğim o anda..
CANIM ARKADAŞIM BENİM. NE DUYGUSAL, NE DOKUNAKLI, NE İÇTEN BİR YAZI. KALEMİNE SAĞLIK...
YanıtlaSilSENİ SEVEN ÖZGÜL ;)
teşekkürler canımcım :))
Silben de seni çoook seviyorum ;)