Gittin...
Bir yemin kaldı aramızda
Yarısı senin
Yarısı benim...
Hasret, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış kırık bir aşkın ve ömür boyu süren hasretin öyküsü.
Müslüman bir bey oğluyla bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası, önüne çıkan ne varsa yakıp yıkacak güçte bir kora dönüşür. Ancak ayrılık kaçınılmazdır.
Lozan Antlaşmasının öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır.
Tıpkı Tacettinle Patricianın hikâyesi gibi...
Yazarın Piraye ve Yüreğim Seni Çok Sevdi eserlerini okumuş , beğenmiş biri olarak daha seçiciydim sanırım.Bir arkadaşım okudu ve okumam için bana getirdiğinde tanıtımından etkilendim.Bir çırpıda okudum.
Kurgusu ve anlatımı hoş..Canan Tan okuyanlar bilir cümleler yalın dil akıcı ve tanıdıktır..
Mübadele yılları anlatılıyor kitapta, tanıtımında belirtildiği gibi imkansız bir aşk, buna rağmen yaşananlar..
Yalnız benim eleştirim tarihe dayalı anlatımların çok tarih kitabı kıvamında ,sanki ansiklopedilerde karşılaştığımız tarz cümlelerle anlatılmış olmasıydı..
Bazı duygular okuyucuya daha çok aktarılabilse daha hoş olurdu..
Buna rağmen okurken Tacettin'e kızdıysam, Patricia 'ya of'lansam , Ares ile dertleştiysem , Ali'yi bağrıma basasım geldiyse ,bunun sebebi yine yazarın güzel anlatımı idi.
elimde olan ve okumayı 4 gözle beklediğim kitap teşekürler:)
YanıtlaSil:)yorumları merak ediyorum..
SilBende okudum ve çok beğenmiştim.
YanıtlaSilsevgiler