27 Şubat 2011 Pazar

Aşk Tesadüfleri Sever

Aşk Tesadüfleri Sever  , doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin) birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden, müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. “Aşk Tesadüfleri Sever” pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı nostaljik yolculuğun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir aşk filmi vaad ediyor.

Bugün nihayet izleyebildim.Büyüsünü yitirmeden .. Uzunca bir süre de aklımdan çıkmayacak Deniz 'in gözlerindeki ışıltı.Aşkı en iyi Burak ile görüşmesi sırasında tarifliyor aslında Deniz.
Güzel bir aşk filmiydi, eşime , kardeşime bu kadar tesadüf ağır geldi ama o duyguyu yakalayabildiler.
Altan Erkekli,Şebnem Dönmez,Arsen Gürzap  oyunculukları tartışılmaz , renk katmışlar filme.
Ayşe Arman da çok şekerdi , bayılıyorum kendisine :)
Sonunda dedim ki yalnız Şebnem Ferah "Hoşçakal" nasıl dinlerim bir daha ???

23 Şubat 2011 Çarşamba

Yağmur İzmir iş güç ..

Dün gece doğa tüm öfkesini İzmir'den çıkartıyor sandım .Gece yarısından sonra  kızım öksürüyor mu diye dinlerken duyduğum gümbürtüler , " tamam artık uyku zamanı hadi bakalım yum gözlerini öksürse duyarsın " şeklinde bir zılgıttı sanki..
Anne olmak farklı , hastalıklı hep derim. Çocuk bağımlı değil aslında bana yanlış biliyorlar ben ona bağımlıyım.Şu an bile düşünüyorum yağmur durmadan yağmakta , dün okuldan çıkış zor olmuş, su birikintilerinden ıslanarak servise yürümüşler.Şimdi damlayan her damla içime işliyor .Diyorum ya hastalıklı bir durum.
Okula gidişleri düzene sokamadık henüz.Annem de onunla birlikte okul yollarında .
Yağma yağmur güneşi özledim ben .
Güneş açacak herşey eskisi gibi olacak , tüm umudum bu .
Şimdi iş zamanı :)
sabah kahvesi,
öğle vakti kitap zamanı ,
kimbilir o ara güneş de açabilir ,
akşam  süprizleri olabilir İrem'in kimbilir :)

21 Şubat 2011 Pazartesi

Stieg Larsson - Arı Kovanına Çomak Sokan Kız

“Sizi uyarıyoruz: Millennium üçlemesi kesinlikle bağımlılık yapıcı.”

-The Guardian



“Dönüp tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Millennium üçlemesi bu milenyumun en iyi üçlemesi.”

-John Timpane, Philadelphia Inquirer



“Stieg Larsson’u okumak, sert bir kahve gibi sizi canlandırır… Kitaplar sıra dışı bir şekilde aksiyon dolu ve düpedüz bağımlılık yaratıcı. Larsson son derece zeki bir aktivist ve feminist olmanın yanı sıra Tanrı vergisi bir aksiyon yazarlığı yeteneğine de sahip…”

-David Kamp, New York Times



“Kasırga gücünde bir roman. Alexandre Dumas’ın Üç Silahşörler’ini veya Charles Dickens’ın romanlarını aynı hararetli heyecanla okumuştum. Olağandışı… Hiç gocunmadan söylüyorum: Muhteşem.”

- Mario Vargas Llosa, El Pais



“Larsson üstün bir yazar. Kurgunun birçok katmanını sıkıca bir ipe bağlıyor ve sayfa sayfa okuyucuyu sürüklüyor. Kitabın sonu, böyle bir seride isteyebileceğiniz her şeyi size veriyor.”

-Leonard Zeskind, Kansas City Star



“Her yeni nesil Salander ve Blomkvist’i bir gün okuyacak ve onların dünyasına kapılacak.”

-Sarah Weinman, BN.com



“Şu anda yaşadığımız hayatı yüzlerce ve yüzlerce heyecanlı sayfada yeniden keşfetmek isteyen kimse bu üçlemeyi kaçırmasın. Son kitabın muhteşem bir kurgusu var. Kitap, çağdaş edebiyatın en mükemmel sonlarından birine doğru ilerledikçe kitap hiç bitmesin istedim.”

-Alan Cheuse, Chicago Tribune



“Kalbinizi durduracak sahnelerde polisiye edebiyatın en unutulmaz karakterleriyle tanışmaya hazırlanın. Bu kitap Larsson’un ismini edebiyatın en orijinal ve tutkulu seslerinden biri olarak tarihe kazıyor.”

-Ellen Shapiro, People



“Millennium serisi dünya çapında benzersiz bir yayıncılık mucizesi.”

-Kate Mosse



“Hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak; bu kitabı da gecenin ilerleyen saatlerine dek okuyacaksınız. … İsveçli bir bilgisayar manyağının bizi soluksuz bırakabileceğini kim düşünebilirdi ki?”

-Daily Express



“Olağanüstü… Okuyucular kitabı okurken yerlerinden bile kıpırdayamayacak. ”

–Sunday Times
 
 
Bunlar kitabın arka kapağında yazanlar . Günlerdir uykusuz kalmama sebep  muhteşem millennium üçlemesinin üçüncü kitabı.
Lisbeth ilk iki kitap kadar ön plana çıkmıyorsa da  adı geçen bölümler kafanızda şimşekler çaktırıyor ve yine onun kırık tebessümü ile okurken buluyorsunuz kendinizi.
Erika bu kitapta favorim oldu :)
Okuyun kendinizi alamayacaksınız.

17 Şubat 2011 Perşembe

Ayşe KULİN - Hayat ve Hüzün

Hayat ve Hüzün’de yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941’den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. 1983’ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama bu kitaplar, 1983 yılına kadar, Edip Cansever’e rahmetle selam olsun, “Ben Ayşe Kulin Nasılım?”a yanıtımdır.



Veda ve Umut’ta ailesinin yaşadıklarından yola çıkarak Osmanlı’nın son günlerinden cumhuriyetin ortalarına kadar Türkiye’nin öyküsünü anlatan Ayşe Kulin, bu kez Hayat ve Hüzün’de kendi anılarını ve o anıların geri planını oluşturan dünyayı anlatıyor. Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden biri olan Ayşe Kulin’den, anıların, Türkiye ve dünya koşullarının iç içe geçtiği bir çalışma.

Geçen hafta kendi hayatımın karmaşası içinde okuduğum iki kitap, Hayat ve Hüzün.
 Son bölümde ise Ayşe Kulin’in yaşamından fotoğraflar var.
Veda ve Umut'u da zevkle ve olayların , insanların içine dalarak okumuştum .Hayat ve Hüzün de aynı şekilde okudukça sizi sarıyor , her iki kitabı da elinizden bırakamıyorsunuz.Yazarla birlikte seviniyor, onunla hüzünleniyor, heyecan doluyorsunuz.Yaşıyorsunuz kısaca..
Yaşananlar trajik, aile kavramı derinlemesine işlenmiş, Muhittin bey gibi bir babam olsun diyeceğiniz bir anlatım ..Hoş ben şanslıydım rahmetli babam da Ayşe Kulin'in babası gibi anlayışlı, kararlarımıza saygı duyan, iyi bir insandı.
Kendi hayat karmaşamda sanki dertleştiğim bir arkadaştı bu kitaplar ..Kesinlikle okuyun derim.