17 Aralık 2010 Cuma

İPEK ÇALIŞLAR- HALİDE EDİB


İpek Çalışlar  , Latife Hanım 'ı  yazdığında  zevkle okumuştum.Fikriye ve Latife kitabının ardından farklı bir bakıştı .Latife Hanım'ı sevdiren, tanımamızı sağlayan İpek Çalışlar , bu kez Halide Edib ile açtı  yazı dünyasını bizlere.
Kitap, roman tadında bir yaşamöyküsü .
Halide Edib öncelikle bir kadın hakları savunucusu, eşitlik mücadelesi veriyor yaşamın her dalında.Çok eşliliğe karşı, çok severek evlendiği kocası ikinci kez evlendiğinde boşanıyor.Ki o zaman boşanmak oldukça zor.
Eğer bu mizaçta bir erkek olsaydı Türkiye şartlarında önü çok daha açık olurdu bu kesin.Ama o yılmadı, mücadelesini romanları ile yaptı.Yeri geldi, savaştı cephede omuz omuza , yeri geldi  siyaset yaptı.Ermeni techiri sırasında buna ses çıkartan isimlerden oldu.Yürekliydi, akıllıydı.
İkinci eşi Adnan Adıvar bey ile Mustafa Kemal'in yanında memleket için çalıştı.Ters düştükleri de oldu.Kitapta buna da geniş yer verilmiş.
Romanları hayatından kesitlerdi sanki. Halide Edib 'in eserlerini okumak istiyorum , çoğunu okumamış olmak yeterince üzücü..Ve  okul sıralarında bu yazarımızın bize yeterince tanıtılmaması , onu anlayamamak da üzüyor insanı.. Ama hiçbirşey için geç kalmış değiliz.
Kitabı bitirdikten sonra hataları ile doğru kararları ile, mücadeleci yönü ile önemli bir kişilik olan Halide Edib ', bu yolla da olsa tanımak , anlamak güzeldi.

10 Aralık 2010 Cuma

İRem'in doğumgünü kutlamaları, hastalık v.s..

Kızım 8 yaşını doldurdu dün, cumartesi günü arkadaşları ile kutlama yapacaklar .
Balkızım iyi ki doğdun , iyi ki varsın her sabaha seninle uyanmak , her nefeste sana tutunmak istiyorum . Bana yüklenen sıfatlardan en güzeli, annelik olmalı , anneyim ben , anneyim demek mutluluk veriyor.
Mutluluğumun kaynağı prensesim nice güzel yaşlara birlikte elele yürüyelim.

Bu özel gün için cumartesi günü sınıf arkadaşları ile bir kutlama , akşama evde aile büyükleri ile de bir kutlama yapacağız.

Hazırlıklar yapılıyor ama ben hastalandım olacak iş mi şimdi bu ? derken  , anneliğin verdiği güçle dağları delerim diyorum ama sadece içsesimle, parmağımı oynatamıyorum o ayrı.

Dün akşam İRem'i kutlamak için arayanlara sonsuz teşekkürler ..

Uyku arası Türkan adlı dizimi izledim bitiremedim ilk kez, bu kadar geç yayınlanması mı gerekiyor ? çalışanları düşünen yok tabii..

Vedat Türkali 'nin ilk romanı olan  " Bir Gün Tek Başına "' yı okuyorum.O kadar tutkulu ki, yalnızlık da , aşk da , nefret de , devrimcilik de .. çok zevk alıyorum bitecek diye de korkuyorum .

Bugün cuma  , yarın kutlama , pazar da dinlerim birşeyciğim kalmaz , hele de İzmir'e kar yağarsa tadından yenmez .