10 Temmuz 2014 Perşembe

Gabriel Garcia MARQUEZ - Kırmızı Pazartesi



Kitap, “ işleneceğini herkesin bildiği bir cinayet öyküsü” diye başlar. İlk cümle de bunu doğrular niteliktedir. Santiago Nasar ’ ın öldürüleceği , okura en başından söylenmiştir.Cinayetin kim ya da kimler tarafından ve ne yolla işleneceği detaylarını da daha sonra öğreniyoruz.Cinayetin işleneceğini, duyduğu,bildiği,hissettiği halde bunu önlemek için kimse bir çaba göstermiyor. Kaderi değiştirmek istemiyorlar. Bir dizi tesadüf sonucu Santiaga Nasar hem de kaçabilecek olmasına rağmen  kendi evinin kapısında öldürülüyor.
Bu olanlar bir namus davasıdır ve Angela Vicario , Nasar’ın adını fısıldamıştır.
Sorgu yargıcı , anlatılanlardan Nasar’ın aleyhine kanıt bulamamış ve şöyle bir not düşmüştür.: “ Bana bir ön yargı verin , dünyayı yerinden oynatayım”
Ayrıca  o gün olanlardan yola çıkarak Nasar ‘ı gören bir kişi aramış ama anlatıcı gibi o da bulamamıştır. Düştüğü not “ Kader bizi görünmez kılar “ olacaktır.

                En çarpıcı olansa  Santiago Nasar’ın “  beni öldürdüler Wene Hala “ dedikten sonra Wene Hala’nın ifade ettiği gibi dışarıya sarkan bağırsaklarını temizleme titizliği göstermesiydi. Öldürüldüğüne inanmıyor olması, yazılmış kaderini yaşamasıydı.


Marquez'in Yüzyıllk Yalnızlık ve Kolera Günlerinde Aşk isimli kitaplarını okumuştum.Kırmızı Pazartesi hep aklımdaydı, geciktirdiğime de üzüldüm .Usta'yı saygı verahmetle anıyorum.
Bu kitabı Kanguru Sanat Evi Atölye çalışmasında arkadaşlarım seçmişler, birlikte okuduk , yorumladık, hocamız sevgili Aydın Şimşek önderliğinde harika çalışmalar zevkli saatler geçiryoruz burada.

Büyülü Gerçekçi akım üzerine hayli ilginç gelen ve hatta duymadığım kavramlar hakkında bilgi sahibi oldum.

3 yorum:

  1. Marquez'in en sevdiğim romanıdır, burada görünce yeniden okuyayım diye aklımdan geçti...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok beğendim , tekrar tekrar okunası bir kitap ;)

      Sil
  2. Benim de en sevdiğim Marquez romanıdır ...

    YanıtlaSil