28 Mart 2012 Çarşamba

Maxime Chattam ve kitapları


Fransız gerilim yazarları ile başladık yine devam edelim :


Maxime Chattam


Maxime Chattam 1976 yılında Fransa’da doğdu. Lise yıllarında tiyatro dersleri aldı. Amacı çocukluğunun roman kahramanlarını oynamaktı. Üniversitede küçük rollere çıktı. Öykülerini gören tiyatro oyuncusu Pierre Hatet’in yönlendirmesiyle yazarlığa başladı. Aldığı kriminoloji eğitiminin ardından, Doğan Kitap tarafından da basılan ilk romanı Kötü Ruh’u yayımladı.

Kötü Ruh

Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu
Kitap Hakkında:
Okuyucusuna ilk sayfadan başlayarak yoğun bir gerilim sunan “Kötü Ruh” bir ilk roman. Üstelik çok çarpıcı bir ilk roman. Yazarı Maxime Chattam suçluların profilini çıkarmada usta bir kahraman yaratmış. Ve onu şiddet dolu bir dünyaya salıvermiş. Joshua Brolin FBI’da aradığını bulamamış, doğduğu kentin polis teşkilatında çalışan bir müfettiştir. Kolu, bacakları kesilmiş, alınlarında yara izi olan kadın cesetleri onu acımasız bir seri katille tanıştıracaktır. Olayların çözüldüğünü düşündüğümüz an geldiğinde ise aslında her şey daha da karışır. Chattam, okuyucusuna kolay çözümler sunmaktan yana bir yazar değil. Romanın gizemini son ana kadar başarıyla saklamayı beceriyor. Ve soluksuz okunan bir polisiye örneği sunuyor bu türün meraklılarına.
Eleştirmenlerin Jean-Chirstophe Grangé’nin hızına, Patricia Cornwell’in ayrıntı yeteğine, Thomas Harris’in gerilim becerisine sahip olduğunu söylediği Maxime Chattam’ın kitabında törensel cinayetler, ürpertici adli tıp sahneleri, Dante’nin “İlahî Komedya”sından bölümler, “Kara İncil”den izler var. Ama hepsinden önemlisi son ana kadar kendini ele vermeyen korkunç bir sır kaplıyor romanın her satırını. Yazar, romanını çok gerçekçi buluyor. “Romanı böylesine korkutucu kılan, gerçeğe bu denli yakın olması” diyor. Daha fazla söze ne gerek! Okunması gereken bir kitap Kötü Ruh. Ama dikkatli olun: Tehlikeli sulara yelken açıyorsunuz!

Karanlığın Soluğu

Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu
Kitap Hakkında:
New York… Kentlerin belki de en karmaşığı… Olağanüstü gölgelerin egemenliğinde, birçok gizi barındıran o kalabalık kent. Kalabalığın içinde neler yaşanıyor? Sapkınlıklar, kaçırılmalar, cinayetler… Bu kentin en büyük tutkusu cehennem belki de. Ve o cehennem bir kitapta soluk alıp vermeye başlıyor, cehennemin karanlığı gözlerimizi yakıyor. Kötü Ruh’la Türk okurlarını sımsıkı yakalayan Maxime Chattam’ın yeni romanı Karanlığın Soluğu bizi soluksuz bırakıyor.
İlk kitapta FBİ’den ayrılan Joshua Brolin, bu kez polis teşkilatından da uzakta bir özel detektif olarak çıkıyor karşımıza. Teşkilatın içinden Annabel ile birlikte korkunç bir ya da birkaç katilin peşinde olarak… Her şey, çırılçıplak ve kafa derisi kazınmış olarak bulunan bir kurbanla başlıyor. Ve kurbanlar gün geçtikçe artıyor. Kadın, erkek, çocuk… Öldüler mi, yoksa hâlâ yaşıyorlar mı? Yaşıyorlarsa, nasıl bir işkencedir çektikleri? Caliban, her şeyin ve herkesin efendisi bu tüyler ürpertici macerada. Ama Caliban kim? Ve aslında kim kimin efendisi? Bu dünyaya egemen olan iblisler uzağımızda mı yoksa bir nefes kadar yakın mı bize? New York bir ses oluyor kulağımıza dolan, kentin gölgeleri de kâbuslarımız… Karanlığın Soluğu, bizi esir alıyor.

Kara Büyü

Çeviren: Aykut Derman
Kitap Hakkında:
Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici bir gölge dolaşıp durmaktadır. Sonra garip bir salgın hastalık baş gösterir. Portland’da evler ölümcül örümcekler tarafından işgal edilir. Ailelerden birbiri ardına ölenler ve yaralananlar olurken, ormanın içinde dev örümcek ağları içinde mumyalaşmış kadınlar bulunur. Ardı ardına gelen felaketler kent ve çevresini dehşete düşürür. Bütün bu önüne geçilmez olayların arkasında acaba kim ya da kimler vardır? Yoksa bir "yaratık" mıdır söz konusu olan? Eski FBI ajanı, yeni özel dedektif Joshua Brolin ve New York Polis Teşkilatı’ndan Annabel O’Donnel, her şeyi göze alarak dalarlar dev boyutlu örümcek ağlarının içine ve "yeni nesil" bir katille karşılaşırlar!..
Aynı zamanda bir kriminoloji uzmanı olan Maxime Chattam, her satırı tüyler ürperten bir gerilime daha imza atıyor "Kara Büyü"yle. Ve tüm eleştirmenlerin birleştiği bir uyarıyı tekrarlamakta yarar var:
Örümcek korkunuz varsa bu romanı okumayın!..

Zamanın Kanı

Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu
Kitap Hakkında:
"Fıçıdaki sıvı, suydu.
Rahatlayarak doğruldu.
İşte o anda dehşete kapıldı.
Çakmağın titrek aydınlığında gördü.
Birikmiş suyun yanında. Bir İnsan cesedi."
2005 sonbaharı... Marion acilen Paris'ten ayrılmak ve ortadan kaybolmak zorundadır. Hayatı söz konusudur. DST'nin adamları onu dini bir tarikatın yaşadığı Mont-Saint-Michel'e götürür. Ancak çok geçmeden, Marion gözetlendiğini fark eder.
Mart 1928, Kahire... Gece sokağa çıkan çocuklar kaybolur ve bir süre sonra cesetleri çevredeki yeraltı mezarlarında bulunmaya başlar. Şehirde bir söylenti yayılır? "Binbir Gece Masalları"nın korkunç Gûl'u geri dönmüştür.
Tamamen ilgisiz gibi görünen bu iki olay, aslında karmaşık bir şekilde birbiriyle bağlantılıdır.

Kaosun Sırları

Çeviren: Mahmut Özışık
Kitap Hakkında:
"Sözde bir güvenlik için, temel özgürlüklerini feda edenler ne özgürlüğü ne de güvenliği hak eder."
Benjamin Franklin

Ezoterizm, gizli kodlar, binlerce yıllık tarikatlar, komplolar... Aynı konuyu işleyen "Kötü Ruh", "Zamanın Kanı" adlı eserlerinden sonra Fransız gerilim romanları ustası Maxime Chattam bizi saate karşı, aynanın diğer tarafındaki ölüme karşı korkunç bir yarışın içine sokuyor.
Aynaları "Gölgeler"in işgaline uğradığında Yael'in hayatı kâbusa dönüşüyor ve şiddetle, karmaşayla iç içe bir yaşam başlıyor onun için. Dünyaya verilmek istenen bu mesajların sebebi ne? Dünyayı yok etmek isteyen insanlar kim ve bunu neden yapıyorlar?

Gaia Teorisi

Çeviren: Alev Özgüner
Kitap Hakkında:
Avrupa Komisyonu yetkilileri çok önemli, son derece gizli bir meselenin çözümü için sizin yardımınızı istedi.

Karınız hiç tanımadığınız bir adamla birlikte dünyanın öbür ucundaki bir adaya gönderildi ve onlardan hiçbir haber alamıyorsunuz.

Korkunç bir fırtına yüzünden bir dağın zirvesinde, gizemli bilimsel olayların ortasında mahsur kaldınız.

Bu arada son elli yılda seri katillerin sayısı on kat arttı.

Ve şiddet kapıda…

Hâlâ korkmuyor musunuz?
Korksanız iyi olur…









9 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş, yazarı daha önce hiç duymamıştım ama kitapların konuları çok sürükleyici görünüyor, filme çekildi mi bilmiyorum ama bunları film olarak da izlemek isterdim, eline sağlık:)

    YanıtlaSil
  2. Eren , Grange okumuş ve beğenmiştin , bu kitapları da beğenirsin o zaman ;)

    YanıtlaSil
  3. yazarı, gerilim okumadığımdan önceleri, duymamıştım, yeni tanıştım umarım uzun soluklu olur...

    YanıtlaSil
  4. Bu kitapların hepsi ama hepsi var bizde ama bir tekini bile okumadım. Büyük kızım bu tarz kitaplar okur. Şu anda elinde Gaia teorisi var hatta...
    Gerilim, suç kitapları okuyamıyorum. Gerçekten de acaip geriliyorum. Kitap ben de tam amacına ulaşıyor yani:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerilim okumayı seviyorum ben de gerilim filmi izleyemiyorum, kızım dünyaya geldiğinden beri nedense ..
      Kızınız bu kitapları okurken bir yandan Kitaro dinleyebilirse çok zevk alacak ;)Eğer dener ve beğenirse paylaşmak isterim :)

      Sil
  5. e okuyom tebi.
    sondakini okumadım.
    :)

    YanıtlaSil
  6. gerilim okurken kitaro mu dinliyorsun.
    hımmm sakinleşmek için olmalı.
    :)

    YanıtlaSil
  7. Elimde 3 adet chattam kitabı var okunmayı bekleyen.Kötü ruh,gaia teorisi ve kara büyü.Fırsat olmadı daha ama okuyacağım kısa süre sonra.Tanıtım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü Ruh ile başlayın derim ;) benim okudum ilk romanıydı , büyüleyici..

      Sil